Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
ŞEYH MUHAMMED EMİN DUDERİ'NİN HAYATI
Şeyh Ömeri Duderi 1884 yılında vefat eder. Büyük oğlu Şeyh Zülküf (halk arasında Şeyh efendi ) denir. Babasının yerine geçer. Duderya tekkesinin başında şeyh olarak göreve başlar.
Şeyh Ömer’in küçük oğlu Muhammed Emin medrese eğitimine fakı olarak devam eder. Fakı Mehmet Emin, Hacı Mele Tayyip Muşi’nin medresesinde tamamlar. Melelik icazetini burada alır. Mele Muhammed Emin unvanını alır. Bununla yetinmez. Bilgi ve becerisi, zekası, İslam ilmine olan merakı onu daha fazla ilim öğrenmeye yöneltir. Bu bilgilere ulaşmak için yöredeki medrese ve tarikatları inceler, araştırır. Bu konuda yeterli bilgiye ulaşır. Bu araştırmalar, incelemeler sonunda kendisine en uygun yeri tespit eder.
Bitlis’te Nakşibendi Tarikatı Tekkesi Şeyhi Şeyh Muhammed Küfrevi’de karar kılar. Ve Bitlis’e gider. Şeyh Muhammed Küfrevi’ye istek ve amacını belirtir. Şeyh onun bu isteğini kabul eder. Mele Muhammed Emin İslamiyet’teki en etkin atrikat olan Nakşibendi kurallarını burada öğrenir. Nakşibendi tarikatındaki alim ve seydalardan gerekli dersleri alır, tarikatı özümser. Şeyh Muhammed Küfrevi’nin talimatı ile yeterli olduğu kararıyla sülüke kabul edilir. Kırk gün süren sülük süresini tamamlar. Nakşibendi şeyhi Muhammed-el Küfrevi Mele Muhammed Emin’e şeyhlik icazet belgesini takdim eder, ona el verir.
Tarikat kurallarına göre şeyhlik emareleri olan sarık, cübbe, asa, seccade, teşbih, tarikatla ilgili kuralları açıklayan ilgili kitaplar, Kuran-ı Kerim ile ilgili hediyeler verilir. Mele Muhammed Emin artık şeyhlik unvanını kazanmıştır.
Şeyh Muhammed Emin özel bir törenle Bitlis’ten memleketi Duderya köyüne gönderilir. Nakşibendi Tarikatı Şeyhi Muhammed Emin, Duderya’ya gelir vakit kaybetmeden çalışmalara başlar. Duderya yöresinin saygın alimlerini, melelerini, sofilerini davet eder. Duderya köyünde ilk Nakşibendi Tarikatı Tekke’sini açar, çalışmalara başlar. Şeyh Muhammed Emin’in ilk yapacağı iş medrese hazırlığıdır. Yöre gençleri medreseye kabul edilir. Mürit edinmeyi hızlandırır, kısa sürede binlerce müride el verir. Duderya köyünde büyük bir hareketlilik başlar, köyde bir canlanma olur.
Şeyh Muhammed Emin genç yaşına rağmen bilgi ve becerisi, ilmi, birikimi, halka hizmet arzusuyla yörede kısa sürede üne kavuşur. Yaptığı hizmetler hızla yayılır. Şeyh Muhammed Duderi unvanıyla anılır. Büyük bir talep olur. Önceki ev ve mekanlar ihtiyacı karşılamaz. Yörenin en iyi ustalarını davet eder, ihtiyacı karşılayacak bir Tarikatı ve medrese binasının yapılmasını ister, Yapılan çalışmalar sonunda ihtiyaca cevap verecek bir proje yapılır. İki katlı, kemerli, taş duvarlı, yörenin en mükemmel Nakşibendi Tarikatı Külliyesi yapılır. Bu bina tekyanın özellikleri konusunda ayrıca yazılacaktır.
Şeyh Muhammed Emin Duderi, Duderya köyü Nakşibendi Tarikatı şeyhidir. Ayrıca Kulp ilçesi resmi müftüsüdür. Şeyh bu iki görevi başarıyla icra etmektedir. Cuma günler tekkededir, müritleriyle toplantı yapar, zikir törenleri icra edilir. Medrese hocalarıyla toplantı yapar, ihtilaflar varsa çözümler.
Şeyh Muhammed döneminde yörenin tek eğitim kurumları medreselerdir. Bugünkü üniversite ve yüksekokullar düzeyinde eğitim verirler. Bu Kürt medreselerinden mezun olanlara Mele Seyda ünvanı verilir. Bu medreseler kendi müfredatlarını yapar. Şeyh Muhammed Duderi medresesi yüksekokul düzeyindedir. Müfredatlarında; Arapça, Farsça, Kürtçe, Osmanlıca dilleri, İslam hukuku şeriat tefsiri, hadis, fıkıh, kelam, İslam Felsefesi, Batı Felsefesi, Nahiv, sarf, hitabet, şiir, tarih gibi dersler ile riyaziye, hesap, hendese, heyet, sağlık gibi dersler de okutulurdu.
Şeyh Muhammed medresesinden mezun olan mele ve seydalar Kulp ilçesi ve civar ilçelere, köylere giderek oradaki halka hizmet ederdi. Bulundukları köyde İslami camii hizmetleri ve Kur-an kursları açar, çocuklara okuma yazma öğretirler. Anlaşmazlıkları da çözerlerdi, böylece sosyal hayatta etkinlik ve saygınlıkları vardı. Bunların isimleri hala unutulmadı, saygıyla anılırlar. Bu konuda araştırmalarımız devam etmektedir.
Şeyh Muhammed Duderi döneminde, Duderya köyünün tarihi ve jeopolitik konumu da çok önem taşır. Tarihi konumu ile de önemlidir. Duderya Kele eski çağlardan beri devletlere, mirlere, beylere başkentlik yapmıştır. Bu nedenle bir devlet kültürü ve uygarlık merkezi olma vasıflarına haizdir.
Duderya köyü o dönemlerde en güçlü, feodal aşiretleri, beyliklerinin orta yerindedir.
a. Batısında Havedan Aşireti
b. Doğusunda Hiyan Aşireti
c. Güneyinde Badıkan Aşireti
d. Kuzeyinde Kulp Aşireti
ağaları vardır. Bu coğrafi konumunda Şeyh Muhammed Nakşibendi Tekkesi; dinsel inanç, tarafsız yerde barışın simgesi garantörüdür. Aşiretler, feodal beyler arasına eksik olmayan, durulmaya kavga ve çatışmalarda tek tarafsız ara bulucu, sulh ve huzurun garantörü Şeyh Muhammed Duderi olmuştur.
Şeyh Muhammed Duderi bilgi ve becerisi kullanaralk yöredeki huzur ve güveni sağlamıştır. Kızı Rıkyate’yi Kulp ağalarından Abdulhalik Ağa ile evlendirir. Abdulhalık ölünce Hasan Ağa ile evlendi.Kızı Pirozhan’ı Kulp Ağalarından Niyazi Ağa ile evlendirir. Üçüncü kızı Latifa'yı Hıyan aşireti ağalarından Kadir ağayla evlendirir.
Bu evlilikler sıradan tesadüfi değildir. Şeyh Muhammed Duderi; bu coğrafyaya, bu bölgeye daimi bir barış ve huzurun tesis edilmesini, anlamsız aşiret savaşı ve kavgaların sonlandırılmasını amaçlıyordu.
Bu izdivaçlarla yöredeki aşiretler arsında akrabalıklar oluştu. İkinci nesil feodaller, aşiret çocukları, teyze çocukları kuzen oldu. Şeyh Muhammed; onların çok saygı duyduğu alim dayılarıdır. Artık onu üzecek bir huzursuzluğa kalkışmazlar. Böylece bölgeye huzur ve güve geldi. Duderya köy merkezi, Kulpik, Şikeftiya,, Kela Duderya birbirinden ayrı düşünülemez. Bir bütün olarak kavranmalıdır.
Kele gibi en sarp, en güvenli kaleye sahip olmuş; devlet ve beylere, mirlere başkentlik etmiş, bu yörede kalıcı bir devlet kültürü uygarlığı yaratılmıştır.
Tarih sürecindeki mir ve beylerin kültürü ve uygarlığı, şeyhlerin Duderya’ya gelmesi ile yeni bir misyon, yeni bir anlam kazanmıştır. Yrel kültür, İslami kültür ile bütünleşmiştir.
Şeyh Muhammed Duderi Nakşıbendi tekkesi, medresesi Duderya’yı merkez kılmıştır. Bundan böyle Kulp yöresi barış, bilim, kültür, hizmet merkezi olmuştur. Bu zor üçgendeki coğrafyada Duderya’nın bir barış merkezi olması, Şeyh Muhammed Duderi’nin üstün öngörüsü, zekası, bilgisi, halka olan sevgisinin eseridir. Aradan yüzyılı aşan bir süre geçmesine rağmen; Şeyh Muhammed Duderi’nin halk arasında saygı ve sevgi ile anılması bu nedenle anlamlıdır, önemlidir.
Şeyh Muhammed Duderi’nin hizmet alanları gittikçe artıyor. Buna göre Duderya’da da nüfus artıyordu. Köye gelip yerleşenler çoğalıyordu. Köy nüfusu arttı, yeni bir mahalle meydana geldi. Buna ‘Taha Gome’ dendi. Bu mahallede genellikle tekkenin hizmet erhabı olanlar kalırdı. Bir de köye yeni gelenler burada ikamet ederlerdi.
Şeyh Muhammed Duderi Kulp ilçesi ve komşu ilçelerde saygıyla anılan bir alim, çok sayıda müridi olan nüfuzlu bir şahsiyetti. Türkiye Devleti tarafından çıkarılan İskan ve Sürgün Kanunu; Doğu ve Güneydoğu’da bulunan saygın, nüfuzlu, kültürlü aydınlar bölgeden uzaklaştırılıyor. Tek eğitim kurumları olan medreseler kapatılıyordu.
1934 yılında çıkarılan bu sürgün kanununun amacı Doğu ve Güneydoğu bölgesinde bulunan, nüfuzlu halka hizmet eden saygın aile ve kesimlerin halk arasından ayrıştırılması, yöre halkının öndersiz bırakılması idi. Bu amaçla bölgede zamanla peyderpey çok sayıda nüfuzlu aile ve duyarlı, bilgili, mele, şeyh, ağa, bey, aşiret sudan bahanelerle yurtlarından zorla sürgün edildi.
Bu kanun kapsamında hiçbir suçu sürgün edebilecek bir sebep yokken 02.11.1937 yılında çıkarılan Bakanlar Kurulu kararı ile Duderya Nakşibendi tekkesi şeyhi ve Kulp ilçesi resmi müftüsü olarak görev yapan Şeyh Muhammed Duderi’nin ailesi ile birlikte Aydın iline sürgün edilmesine karar verilir.
Bu haksız, mesnetsiz Bakanlar Kururu kararı ile ailesi, çocukları, torunları ile birlikte Aydın iline sürgün edilir. Şeyh Muhammed Duderi ve Kulp müftüsünün 1937 yılından sonraki hayatı daha sonra yazılacaktır.
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Ömer TURGUT
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Tıp Fakültesi Öğrencisi Zana ERDOĞAN
|
|
Uzm. Dr. Funda KEÇELİ
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Uzm. Dr. Funda KEÇELİ
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Mehmet YÜCE
|
|
Eğitimci Nejdet ÖZGÜLER
|
|
Eğitimci Nejdet ÖZGÜLER
|
|
Yüksek Hemşire Nurten EREN GEBOLOĞLU
|
|
Araştırmacı Yazar Mazhar KARA
|
|
Araştırmacı Yazar Mazhar KARA
|
|
Sosyal Hizmet Uzmanı Fatoş EREN SATICI
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Av. Leyla Naz EREN
|
|
Ramazan KAYA
|
|
İnşaat Mühendisi Eyüp COŞKUN
|
|
Araştırmacı Ömer TURGUT
|
|
Abdulhalık Seyda
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Endüstri Mühendisi Roza EREN
|
|
SSK Uzmanı Aytekin ÖZTÜRK
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Araştırmacı Tarih Öğretmeni Taki EREN
|
|
Yüksek Hemşire Nurten EREN GEBOLOĞLU
|
|